18 Mayıs 2011 Çarşamba

Arnavutkoy'un yeni sakini: ANTICA LOCANDA

İstanbul’un satır aralarını okumak gibidir ara sokaklarını keşfetmek. Tarihi detaylar alır götürür sizi… Hele bir de hem ruhunuza hem de damağınıza hitap eden bir mekân keşfettiyseniz değmesin kimse keyfinize. İşte bu önemli keşiflerden biri de Osmanlı döneminde yapılan en büyük Rum kiliselerinden Taksiarhi Rum Ortodoks Kilisesi’ne ait eski fırın binasının Antica Locanda ile yeniden hayat bulması.

İçeri girdiğinizde yüksek tavanı ve sade dekorasyonu ile şöyle derin bir nefes alabilirsiniz. Yüksek mimar Turhan Kaşo gerçekten muhteşem bir proje çıkarmış ortaya. Her şey olması gerektiği gibi. Güzel bir yemek yiyeceksiniz ve gözünüzü rahatsız eden bir fazlalık olmayacak etrafta.

Ben mekânı keşfederken ilk merak ettiğim, mekânın sahibi ve şefi Gian Carlo Talerico’yu İstanbul’a neyin sürüklediği oldu. Tabii ki aşk… İstanbul aşkından önce belli ki sevgili eşi Beldan’a duyduğu aşk onu buraya sürüklemiş. Toscana’da başlayan bu aşkın ikisinin de yaratıcılıklarını nasıl güçlendirip Arnavutköy’de böyle geleneksel ve rustik İtalyan restoranı doğurduğunu Beldan Hanım’dan dinledim. Birlikte kilisenin bahçesine açılan küçük muhteşem terasta sohbet ettik. Bahar aylarında terastaki bu iki masa için rezervasyon kuyruğu olacağını şimdiden tahmin edebiliyorum.

Öncelikle Gian Carlo’nun “en iyi malzemelerle en yalın şekilde pişirme” anlayışının tabakların hem lezzetinde hem de sunumunda, dolayısıyla Antica Locanda’nın mönüsünde kendini hissettirdiğini anlattı. Bu “locanda”da her şey günlük ve taze hazırlanıyor. Makarnalar servisten birkaç saat önce elde yapılıyor, ekmekler bu mutfakta pişiyor, risotto için standart bekleme süresini göze almalısınız çünkü siparişiniz ile pişmeye başlıyor. Ama önceden bilmenizde fayda var; burada gerçek İtalyan yemekleri sunuluyor. Her yerde standart olmuş ve İtalya’da bile modası geçmiş tatlara rastlamazsınız mönüde. Günlük hazırlanan pizzalar da sadece öğle yemeğinde sunuluyor.

Geleneksel İtalyan Mutfağı’nı yöresel çeşitliliği ile sunmayı hedefleyen Antica Locanda’nın mönüsünden birkaç öneri istiyoruz ve Beldan Hanım bize kökeni ortaçağa uzanan ve tipik bir İtalyan başlangıç tabağı olan crostino, Ligurya usulü kalamar yahnisi, Roma usulü taze bucattini carbonara, Toskana usulü taze maccheroni gibi özgün lezzetlerine uygun tabakları öneriyor. Ben de size 20 dakikayı göze alıp 2 kişilik risotto ve mükemmel sosu ile kuzu pirzolayı öneriyorum. Şarap mönüsünden ise “Côtes d’Avanos Narince Chardonnay 2009” ve “Pendore Syrah 2009” rekoltelerini seçebilirsiniz.

Mönüyü aldığınızda ilk sayfada şefin bir hoş geldiniz yazısı var. Her akşam misafirlerine sürpriz yemekler sunduğunu söyleyen şef Gian Carlo yazısında “aklının mönüye koyamadığı yemeklerde kaldığını” belirtiyor. İtiraf edeyim, benim aklım mönüdeki tüm yemeklerde kaldı!

Not: Kilisenin bahçesine açılan küçük bir de teras alanı bulunan Antica Locanda, pazartesiden cumartesiye öğlenleri 12:00-14:30, akşamları 18:30-23:30 arasında servis veriyor. Pazar günleri kapalı olan restoranın akşam saatlerinde vale hizmeti de mevcut.

Satış Meydanı No:12 Arnavutköy/İstanbul
Tel: 0212 287 97 45 - 0532 321 18 41

(Karaf Magazin Sayı: 46 İlkbahar Mekanları yazımdan...)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder