26 Temmuz 2011 Salı

Renklerin Oyunu & Lezzetlerin Uyumu... Shirley Çeşme


Yağmurlu günlerin arasında yüzünü gösteren güneş bu sene pek bir istekli ama bir o kadar da nazlı geldi. Ama sonunda geldi… Yaz gelince ısınan bedenimiz de ruhumuzla aynı ritimle dans edecek mekanlar aramaya başladı. Kimi zaman sakin ve sessiz, kimi zaman kahkahalarla dolu, ama özünde hep sıcak ve huzurlu… İşte sizinle istediğiniz ritimde dans edecek bir mekan... Ama bu sefer İstanbul dışında!


Çeşme Marina’nın karşısında 200 yıllık 2 katlı tarihi bir binaya biraz renk katmışlar, sonra o renklerle biraz oyun oynamışlar. İçine de tat ve sevgi eklemişler… Biraz cilveli, bolca enerjik bir mekan yaratmışlar. Adını da tam kendine yakışır seçmişler;  Shirley!

Bu ismi duyduğumda aklıma ilk olarak Shirley Maclaine ve dolayısı ile Frank Sinatra ile rol aldığı Can-Can filmi geldi. Renkli, hareketli ve cıvıl cıvıl… Filmdeki kostümlerin renkleri , elbiselerin eteklerin müzikle dalgalanması gözümün önüne geldi. Shirley’nin logosu da mekanın enerjisi de bana bunları hatırlattı.

Çeşme’de sezon daha açılmadan Shirley’nin kapıları açıldı. Ben de bu açılışta olma şansını yakalayanlardan oldum. Simge ve Özlem Altuner kardeşlerin sahibi olduğu bu samimi sıcak mekan beni hemen sarıverdi. Hangi masaya oturursanız oturun mekanın hepsi sanki sizin. Her köşesini görüyor ve her masayı sanki tanıyorsunuz. Çünkü tasarımcı Kerem Küçükgürel’in yani Brandmood ekibinin eli değimiş buraya… Logodan bardaklara, bahçedeki ışıklardan, perdelere hatta buraya özel üretilmiş tuzluklara kadar her detay size Shirley’nin ruhunu , enerjisini aktarıyor. Sonra San Francisco’lu şefleri Jeff Harpel’in Akdeniz yorumuyla fark yaratan mönüsü var. İşte bu yemekleri tattığınızda Shirley’nin tam anlamıyla 5 duyunuzu da düşündüğünü anlıyorsunuz. Yemekler masaya geldiğinde önce gözleriniz bayram ediyor. Yemeğe başlamadan önce fotoğrafını çekmeden duramıyorsunuz. Çünkü sunumu da tadı kadar başarılı!

Sabah kahvaltıda geleneksel pişi de İspanyol tortillası da yiyebilirsiniz. 3 katlı tabakta gelen kahvaltı tabağı da masada hem şık hem de işlevsel oluyor.Akşam yemeğinde ise üzerinde salsa verde sos ve yanında beyaz peynirli, fıstıklı yeşil kabak salatası ile gelen ızgara levrek denemenizi kesinlikle öneriyorum. Fesleğen ve sakızlı puding de unutulmazlardan olmaya aday. Menüdeki lezzetlerin hepsine uyum sağlayacak şarap çeşitliliği de menüde mevcut. Birçok şarabı da kadehte sunmaları gerçekten yemeğinize uygun şarabı seçmenizi kolaylaştırıyor. Tüm ekibin bu konuda farkındalığı yüksek ve yemekle şarap uyumunun ne kadar önemli olduğunu biliyorlar. Özellikle Kavaklıdere’nin tüm ödüllü şaraplarının mönülerinde olmasının avantajını yaşıyorlar.

Çeşme’de her geçen gün iyi yemek, kaliteli hizmet veren mekanların sayısı artıyor. Artıyor ama her ne kadar iyi olursa olsun mekanlar genelde Eylül sonunda kapılarını kapayacak olmanın zorluğunu yaşıyor. İşte bu noktada Kerem Küçükgürel bu mekan için planlarını ve hayallerini anlatıyor. Electrolux’un mutfak sponsoru olduğu mekanda kış boyunca yemek kursları, workshoplar düzenlenecek. İzmir’den üniversitelerle birlikte ortak çalışmalar geliştirilecek. Ayrıca Shirley 12 ay boyunca özel davet ve organizasyonlarınıza catering hizmeti verecek. Yani anlayacağınız bu ekibin sezonu olmayacak. Dört mevsim Shirley tatlarını lezzet düşkünlerine sunacaklar. Biz de yolumuz her çeşme’ye düştüğünde soluğu orada alacağız… Kim bilir konsept partilerini de kaçırmamak için haftasonu kaçamağı bile yapılır!


Musalla Mahallesi yalı caddesi 1016 Sokak No:5 Çeşme izmir


facebook.com/shirley çeşme


(Karaf Magazin 47. sayı Yaz Mekanları yazımdan...)