23 Temmuz 2012 Pazartesi

Eyvah Füme'ye Aşık Oluyorum...


Nedir bu sürekli yeni bir yer keşfetme isteği... İstanbul'un hızına yetişme çılgınlığı... Bir kere kabul etmen gereken bir şey var. İstanbul'un hızına yetişemezsin. Bu yüzden sakin olup vaktini ve paranı iyi değerlendir. Böyle daha çok mutlu olursun. 

Mesela Bebek'te yeni açılan Füme'ye git... 

Hani çok sade, seni yormayan, menüsü anlaşılır mekanlar vardır ama servis açılıp yemekler masaya geldiğinde lezzet şöleni başlar... Burası böyle bir restaurant. 
İşte bu yüzden Füme'ye git...           
Öğlen ve akşam menüsü ayrı olduğu için her ikisini de ayrı ayrı tavsiye ediyorum. Ne yalan söyleyeyim beni kalbimin orta yerinden vuran en önemli özelliği de beyaz örtüleri oldu. Beyaz örtü üzerinde ne yersem keyfi iki kat artıyor benim için. Ama öyle lüks, pahalı, yıldızlı sofraları hatırlatmıyor bana.  Tamamen teyzoşumun sofralarını hatırlatıyor. Hala her akşam sandıktan ütülü beyaz örtü çıkar bizde... 
Netice olarak Arzu Sonkaya ve Hazan Turaçtemur'a nasıl teşekkür etsem acaba bu güzel mekan için. Kısa sürede bu kadar popüler bir mekan yarattıkları ve kaliteden ödün vermeden en iyisini yaptıkları için. 


Mekan sadece yemekleri ile değil,  ufak sergileri ve akustik müzikleri ile de adından söz ettirecek. Mesela uzun zamandır blogunu takip ettiğim Ahmet Coka'nın sergisinin Füme'de olduğunu öğrenince nasıl sevindim anlatamam. Açılış için küçük bir kokteyl düzenlemişler. Hemen kuzenimi de alıp gittim. Hem de yeni bir şeyler denemek için de bahane oldu. Ahmet Coka ile bizzat tanıştığıma da çok sevindim. Hayatından 12 günü anlatan mini sergisinde favorim "happy eid" çizimi oldu. :) Onun görselini buraya koymayacağım, bizzat gidip görün isterim. Hatta bu çarşamba günü gidin Jam Session Akustik keyfini de yakalamış olursunuz. Tüm etkinlikleri Füme Restaurant facebook sayfalarından takip edebilirsiniz. 
Biraz da gördüklerimden değil de tattıklarımdan bahsedeyim. Geçen bir öğlen gittiğimde çilekli brie sandwich seçtim menüden. Yukarıda  şahane instagram fotoğrafımdan görebilirsiniz. Hepimiz teknoloji sayesinde birer fotoğrafçı olduk ya... :) Neyse ben o günden sonra her öğlen gidip aynısını yemek istediğim sandwichime döneyim... Özel tahiıllı ekmeğin içinde ince dilimlenmiş çilek, brie ve yeşillikler. Yanında da Barbare Rose içtim tabi ki :) Daha fazla tarif vermiyorum. Çünkü ben bunları oturup evde yapın diye değil, gidin  bu kadar emek verilmiş özel lezzetleri yerinde tadın diye yazıyorum. Çok okuyan değil çok tadan bilir neticede!  Sonra evde kendi tariflerinizi de yaratırsınız. 
Kendi kendime her seferinde aynı şeyi yememe sözü verdiğim için bir sonraki sefer tuttum kendim ve bu sefer ortaya atıştırmalıklar söyledim. Hepsi harikaydı. Bir de yanında fırında mantarlı milföyü denedim. Ona da aşık oldum... Yaz etkisiyle mi her şeye aşık oluyorum acaba...? Yoksa gerçekten Füme'de ne yesem güzel mi? En iyisi bu öğlen de gidip deneyeyim :) Bebek'te görüşürüz...



26.06.2013'ten not:  2013 itibari ile bu sevdiğim mekanın kapandığını ve yerine Bebek Ocakbaşı açıldığını üzülerek yazıyorum. Henüz daha Bebek Ocakbaşı'nı denemeye kalbim elvermedi...


Bağarası Sokak 2E Bebek, İstanbul
0212 358 36 88